FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

2025 CADILAR YILI

2025 CADILAR YILI

Açıkçası şaşıyorum bu badem ağaçlarına; Her bahar böyle açmak için ne sebep buluyorlar.

Ocak ayının başındayız, her şey tuhaf, en önce modern insan dedikleri bu güruha uyum sağlamayı yediremiyorum onuruma. Ofsaytları belli canlılar, hep haklı olmanın şapşallığıyla öfkeyi onurla karıştırıp buz gibi mesafeleriyle ben var ya ben şarkısını anlamadığım bir dilde söylüyorlar. Anlatması bile yorucu.

Ani sevgisizlik hezeyanlarına şaşkınım bu modern insanın. Şaşırmıyorum, şaşkınım. Sanki göbek adım şaşkınlık.

Ama yine de bu yılın başlangıcında örümcek tellerinin üstünden eksilmedi güneş, sağanağın ardından değince yapraklarına zeytin ağaçlarının kısa bir parlama, değişiyor gerçeklik.

Çağlar boyu bunun gibi ışık dokunmaları anlık sevinç parlaklıkları sunmaları hep vardı. Bu çağa kalmayanlar da vardı. Örneğin yakamozlar daha çok görülürdü. Deniz ve insanların kalbi temizdi çünkü.

Ne zaman bir sevinç yaşasam, ardından kaybolanlar geliyor aklıma beni kedere boğuyor. Fark etme anlarının bilince giden yolunda kendimle konuşmanın sarhoşluğu hissedişin o muazzam yaşama içgüdüsüne tekrar tekrar dokunuşu… 

Gerçeğin karşısında yeni bir gerçeklik arzusu yaratma isteğimi törpülüyor bu ağacın dallarıyla flört eden güneş kış ortasında açan güller ve daha neler.

Cadıyım ben.

Devletler erkek çünkü, tarih de öyle. Hakkı yenmiş ayak izlerinin kızlarıyız.

Sokrat’ın hocası bir kadın. Bu gerçek yama deliği tesadüfen yakalanmış bir kadının hınzır ismi fırlıyor deliği yırtarak. Bu nedenle hep korkmuşlar başka öğretmenlerden; Hypatia ve nicelerinden.

Kadın, iktidardaki sınıftansa eğer en azından yakılmaktan kurtuluyor, ama onun da ekonomik özgürlüğü sıfır.

Binebilecek bir ek süpürgesi var üzerinde yükselebileceği.

Bu süpürge bizi fena halde kardeş kılıyor, bi farkına varabilsek…

Kadınlara yapılanlar üzerine dertlenmek istemiyorum çok fazla geliyor iğne oyası kalbime, dengem ip üstünde değil, yorgan iğnesinin ucunda. Gözlerim yorgun ip geçirmekten o küçük deliklere adına anahtar deliği denilen. Büyümeyi beceremeyen kalpler adab-ı muaşeret bilmezler. Geç keşfettik çatal bıçağı. Çok görülmesin bizim gibi ömrünü fasulye soymaya adamayı reddedenlere. 

Bu kadar keder insan soyuna çok fazla hele dişisi iki katını yükleniyorsa hele emekçi ve ötekiyse doğduğu, yaşadığı topraklarda…

Ama yine de sevinç için bir bahane bulmalıyız. Bize artık bunları yapamayacaklar demeliyiz.

Oğuz’un o uykularıma giren cümlesini ters çevirmeliyiz ‘Ah canım insanlar bana bunu da yaptınız!’ cümlesi yerine, ‘İnsanlar Ah! Bana onu bunu şunu artık yapamayacaksınız, cadıyım ben, cadı kızı cadıyım, anladınız mı!’

2025 Cadılar Yılı’nız kutlu olsun.

 

Yelda Karataş

 

Tablo: Artemisia Gentileschi, Judith and Her Maidservant, 1623–1625.

Picture of Yelda Karataş

Yelda Karataş

Tüm Yazıları