Katledilmiş tüm kadınlara
Ölülerin ve gölgelerin şiirini söylüyorum
gölgelerin ve de ölülerin şiirini
biraz daha öteye gitsem yıldızları duyacağım oysa
yıldızları duyacağım
ölüler gibi
karanlıkta ellerini bile kaybeden sen
gölgenden daha uzunken uzakken yokken
karanlıktan korkanların şarkılarını öğren
ölüler de şarkı söyler mi söyler
korkunun kabuğuna saklanır mı gölgeler
ve sen ne zamandır korkmuyorsun kendinden
ölü müsün gölge misin bilmediğinden
-keşke sana seni gösterebilsem
çevirip çevirip durduğum zaman
yapraklarını gövdene örtmüşken
yıldızlar diyorum ben
nasıl şarkılar söylüyorlar bir bilsen
ölüm yok gibi
ölüm yok gibi
yok gibi güller
gölgelerin ve ölülerin şiirini söyleyen ben
arsız bir ağzın döktüğü dişler gibi
söylemekteyim şimdi senin gidişini
gül gülden diken çekerken
gölgelerin ve ölülerin şiirini söyleyen ben
söyle, nasıl söz etmem senden?
Salacak’tan yokuştan çıkıyordu gölgen
denizden bir pelerin örtüyordu omuzlarını
asi buklelerini gizleyen aya bakıyoruz beraber
isteyerek şehla
isteyerek karanlık
raks ediyorken
dan ediyorken
İstanbul gibi bir şeyden konuşuyoruz
hangi zamanın kadınları olduğumuz artık önemli değil
çünkü
güllerin ve bazı kadınların gölgesi olmaz!