(Your body is a battleground) afişi
Fotoğraf: Birnur Akan, Ekim 2019, LACMA

Bu eserle 2019 yılında LACMA (Los Angeles Country Museum of Art)’ta karşılaştım. Afiş olarak yapıldıktan tam 30 yıl sonra. Sanatçısı Barbara Kruger ile tanışmam da işte böyle oldu…
İtiraf etmeliyim bu, benim için büyük bir ayıp ve kayıpmış. Barbara Kruger aktivist, feminist, Amerikalı grafik sanatçısı. Hem meslektaşım, hem görüşlerimiz yakın, ancak ABD’ye gitmesem belki tanıma fırsatı bulamayacağım bir sanatçı. Nedenini düşününce, kendime olduğu kadar bizlere Akademi‘de temel sanat ve grafik sanat eğitimi veren sisteme de kızdım. Herkesin bildiği bir iki isim dışında -hele kadınsa bildiğiniz kaç Amerikalı sanatçı var, bir düşünün bakalım.
Önce afişin hikayesi;
Bu afişi Barbara, 1989’da Washington’da, yasal kürtajı destekleyen kadın yürüyüşü için tasarlamış. Wexner Sanat Merkezi’nin desteğiyle reklam panolarında yer alan afişe yanıt, bir hafta sonra kürtaja karşı olanlardan gelmiş. 12 haftalık fetüs görüntüsüyle, kadın bedeni üzerinde başlayan bu savaş reklam panolarında da devam etmiş.
(Not: Aslında ABD’de kürtaj 1973’den bu yana anayasal bir hak ve tüm eyaletleri kapsıyor. Ancak, toplumda kürtaj karşıtlığı zaman zaman yükseliyor ya da kimi eyaletlerde yasaklanması yoğun olarak gündeme geliyor.)
Özetle, Barbara Kruger;
Barbara bugün 76 yaşında. Kelimelerin gücünü yakalayan ve bunları güçlü ve sarsıcı bir biçimde kullanabilmiş çok yönlü bir sanatçı. Erken döneminde dergi editörlüğü tasarımı yapan Barbara, profesörlük seviyesine ulaşmış tanınmış bir akademisyen aynı zamanda. Devasa boyutta iç ve dış mekan giydirmeleriyle güçlü mesajlarını geniş bir çevreye ulaştırma şansını da yakalamış.
Fotoğrafını çektiğim afişi, müzede ipek ekran üzerine basılmış yaklaşık 2×4 metrelik bir eserdi, ayrıca bir odada tüm yüzeyleriyle Barbara’nın mesajlarıyla kaplı bir enstelasyon ve diğer bir çok eseri de LACMA’da yer alıyordu.
1945’de Newark New Jersey’de çalışan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi, New York ve LA’de yaşadı. Bir çok sergi ve bienale katıldı. Siyah beyaz fotoğraf üstüne kırmızı beyaz tipografik metinlerle yaptığı çalışmalarda; sistemi, eşitsizliği, ırkçılığı, tüketim toplumunu, cinselliği ve kadın sorununu ele alan; uyaran, düşündüren, eleştiren sanatçı kimliğinden hiç taviz vermedi.



