FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

Benim Şefkate İhtiyacım Var.

Benim Şefkate İhtiyacım Var.

Benim Şefkate İhtiyacım Var.

Şefkatle acıma duygusu karıştırılır sık sık. Türk filmlerinin boş romantizminin bunda etkisi çoktur. Kötü filmlerin ve çok satar kitapların. İncelmiş duygularla yaşamıyor modern insan. 

Sevgili Gülten Akın haklıydı

 ‘Ah, kimselerin vakti yok

Durup ince şeyleri anlamaya’

derken. Ve çok az kişi farkındaydı  o dizelerde o büyük şairin insanları duygularını düşünmeye çağırdığının. İnce şeyler dediği yani duygularımız ve onların açtığı duyarlılık alanı ancak düşüncenin ışığında bilince vurur ve netleşir.

Acımak incitebilir insanı, yorabilir ve kaçırabilir hatta. O nedenle acıma duygusunu neredeyse hiç tanımadım. Şefkat, beklentisiz ve sımsıcaktır, içinde acıma yoktur, değer verme bilinci ile ortaya çıkar. 

Şefkat duyduğumuza acımayız, onu esirger  ve derinden severiz.

Hayvanların şefkatine ihtiyacım var; denizden dönerken dış kedimin şefkat dolu ‘nerde kaldın’ sesine çok ihtiyacım var.

Evlatlarımın ve doğurmadığım evlatlarımın şefkatine ihtiyacım var ‘hocam’ derken o parlayan gözlerindeki  şefkate.

O sesin tınısına ihtiyacım var, telefonda bile olsa ‘seni seviyorum’ diyen  şefkatli sesin .

Saçlarımı kolay kolay elletmem okşanması için, nedense reddeder kalbim, başıma şefkatle dokunmayan bir elin kuru sevgisini.

‘Beni öp sonra doğur’ diyenin onmaz ve sonsuz şefkat açlığını bütün ruhumda hissederim.

Anneannemi hatırlatır bana, çocuk uykularıma kıyamayan o yaşlı yüreğin beni sırtındaki şalla eve taşımasının şefkatini. O şalı saklamam içindeki şefkat kokusundandır.

Şefkatli öpüşmelerin tadına hep ihtiyacım var. Sevdiğim adamları dudağının kenarından ısrarla öpmem belki bundandır.

Bebelerin süt kokusuna doyamamam. Annelerin memesine emerken şefkatle dokunduklarını hissederim. Ben çocuklarımı şefkatle emzirdim.

Aşkla dokunduğum her tende parmak uçlarımda şefkat vardı. Sınırsız,beklentisiz şefkat.

Rüyalarıma giren bütün sevdiklerime şefkatle sarılırım. Nefretin, öc almanın kısaca bencilliğin 

panzehiridir şefkat. 

Özlemin içtenliğini besleyen şefkate hep muhtacım.

Hepimizin bir yaprağın dalından koparken nasıl bir şefkatle elveda dediğini duymaya ihtiyacımız var.

Çünkü, içinde şefkat taşıyan bir yürek, ne dostluğu ne bir aşkı öldürebilir…

Yelda Karataş

Fotograflar Yelda Karataş

Picture of Yelda Karataş

Yelda Karataş

Tüm Yazıları