Bombalar barış yağdırmaz
İnanmayın gümbürtüsüne
Kan akıtır, can alır,
Vahşidir içi, içeriği
Gelmişi ve geçmişi.
Bombalar barış yağdırmaz
Kan akıtır, can alır,
Anneler, babalar, çocuklar,
Kediler, köpekler ve kuşlar
Kalmazlar mı evsiz, kimsesiz
Ancak korkusuzdu gözleriniz
Bir kadın sırtında taşıyordu
İncilerini
Yürüyordu bilinmeze
Yürüyordu kimsesiz
Habil’den Kabil’e
Mısır’dan Hitit’e
Değişmiyor gözbebekleriniz
Suretleriniz
Kan emiciliğiniz
Düşmüyor maskeleriniz.
Vagonlar, uçaklar,
Atlar, arabalar
Umut taşır mı?
Gece nöbete duranlar
Çizmesiz, kemersiz çatışanlar
Islık çalıp, şarkı şakır mı?
Tren istasyonlarında
Sabaha el sallayanlar
Savaşın mağdurları
Aramızdan geçiyorlar
Onlar mı yaralı biz mi yaralı?
Say ki güneş örtmüş elleriyle karanlığı
Konmuş ölülerin üzerine
Akbabanın gagası.
Yabancıyım bu çağa
Savaşların karalığına
Yer küreye ve insana
Yabancıyım yabancı
Sarılsaydım ocağı sönmüş
Ateşe düşmüşlere
Dünya yanarken
Üşümesinler diye