Alın yazısıdır suların matemli sesi
Sofralarda paylaşılan kuru bir somun
Yaşlılık değil, yalnızlık değil, eylüldür.
Ben onca zaman arasından
Sıradışı zaman sevdasından
Kaçmakla kucağına düştüm eylülün.
Peşimde muhabbet tellalı sıradağlar
Uzun yolculuklar geçmişe dair
Düğün halayları uzanmaktadır kol kol
Omuzlarda taze ölümü eylülün.
İtirafı zor ama sır değil
Yanaklarıma çizikler atan gözyaşı
Eylüldür
Gözlerim hüzünle bakıyorsa dünyaya
Şaşırıyorsam mutluluk namına mırıldanırken
Anmıyorsam sana efkarım niçindir
Günde bin kez ölmenin
Korkusudur yağmurlar eylülün.
Ben gülmesini bilmem, tanımadım
Her derkenarda ağıt sundu eylül
Gel de tut ellerimi
Yalnız gecelere şahit
Anlatılmayan nelerim var
Dudaklarım kenarında eylülün.
İtirafı zor ama sır değil
Sana aşıklığım eylüldür