
Büyümesin çocukluğunuz
oynayıp dursun günlerin telaşıyla
Yürek sıkışıklığında
kirazdan küpelerin neşesini hatırlasın
eylemlerin zafer muştusuyla adımladığı
alınterinin yüz akıyla çıktığı meydanlarda
çekilen halayların davul seslerini duysun
Bilsin ki, yalnız oynanmaz
oyun bozguncusuyla
Hileyi mübah sayarken iştahına
yırtmak ister bezden topunu
Mevsimsiz sabırların yalınayaklığıyla da olsa
koşarsa kazanır horoz şekerini.
Büyümesin çocukluğunuz
oynayıp dursun sabah umutlarıyla
Düşleri yola koydu mu
zengin evlerin renklerini görsün tahta sedirinden
basma perdesini aralasın ışıkla
kadifeli tül arkasından izleyenleri görsün
İnada inat bilesin, paysızlığın bıçaklarına
bakır tabaklarını indirsin raftan
tahta kaşıklarına sofra kursun
bir lokmadan artsın birliğin bereketi
masa büyüklüğünün yalnızlığını
düşünmenin çorbasına salsın
Büyümesin çocukluğunuz
oynayıp dursun gelecek avuntusuyla
Ölümler sıralı değil
ömür, hesap kitaba gelmez
terleyen emekler,
boşuna sobelenmesin