
Canan Kayışlı
O da gitmiş.
Cumhuriyetin 75. yıl kutlamaları için, konsolosluğun tertiplediği konsere gelmişti Mannheim‘a. Çok kişi vardı, Sümer Ezgü ve Nurdan Torun aklımda kalanlar.
Bir de Edip Akbayram.
Saatlerce sırasını bekledi, evet saatlerce. Çünkü organizasyon çok kötüydü, çünkü ses bağlantısı ve teknik çok kötüydü. Bu aksaklıklardan dolayı, birçok sanatçı sahneye çıkmayı reddetti ya da programı kısa kesti, o ise “seyircinin bir suçu yok, seyirciye saygısızlık yapamam.” diyerek şarkılarını söyledi.
Mannheim okul aile birliği başkanı olarak, bu aksaklıkları fırsata çevirdim ve onunla saatlerce birçok konuda sohbet ettim. Sahneden indikten sonra elindeki buketlerin en kocamanını, sohbetimizi kastederek “siz çok güzel şeyler söylüyorsunuz.” diyerek bana verdi. O çiçeği kurutup, senelerce gururla eşe dosta Edip Akbayram çiçeği diye göstermiştim. Fotoğraflar kim bilir nerede beni bekliyor.
O da gitmiş!
Onurlu, gururlu, bir beyefendi terki diyar eylemiş. İyi sanatçı, iyi edebiyatçı gidince dünyada bir nefes eksiliyor, eserler hep yaşıyor. Ama iyi bir insan ve iyi sanatçı gidince dünyanın nefesi eksiliyor.
“Dünyayı iyilik kurtaracak.”
İyiler giderken buraya bir çentik atıyor ve yıldızlar çoğalıyor.
“Hasretinle yandı gönlüm…”