FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

DİLAYLA

DİLAYLA

Konuşuyor konuşuyor hiç susmuyor

sığırcıkları, ardıç ağaçlarını ve o son akşamını yeryüzünün

haberlerde olmayanı hayatta olmayanı

yaşamak istedi bir türlü olmadıları

sevmek istedi bir türlü beceremedileri

 -daha ne kadar tahammül edebilir ki’leri

şöyle yumruklasam göğsümü -susar mı?

art arda anımsıyor geçmiş bir yüzyıl gibi geçmişi

mesela tutunacak bir dalın da yok diye içlenen kimdi

hangi dehlizden hangi sığınaktan geliyordu sesi

zamanın söylediği nice nasihatti de -ne çare

-ağlasam iyiydi, diyor bunları demeden önce:

“mor mürekkeple yazılanlardan hiçbiri

kanımdan önce kurumadı bende”

anımsıyor kesik bir damar gibi ölümcül olanı

hangi sokaktan geçiyorsa o an gölgeleniyor yüzü

sığırcıklar bir anda havalanmış gibi ürküp…

şöyle sarsam kollarımla kendimi -sakinleşir mi?

uzun bir dalgınlıktır bu bizdeki deyip

bir şeyler sayıyor parmaklarıyla,,,

-saydım bitti, diyor bunları demeden önce:

“saydım nefesimi ne zaman aklımdan geçse

sonra hatırasını saydım kabahatlerini ve gömleklerini

sanki kalbime yerleşmemiş gibi bir vakitler

ellerini, öfkesini, gözlerini saydım

kör bir bıçaktı etimde gezinen

ömrümü topladım da çıktım yola yeniden

saydım kaç ev değiştirdiğimi kaç kalp kaç deniz

hiçbirinden kovulmadan nasıl bu kadar incindim ben”

bunu uzaktan hissedenler

bunu yakından izleyenler

sığırcıkları seviyoruz değil mi hep beraber

konuşuyoruz konuşuyoruz hiç susmuyoruz

-şimdi soruyu alalım-

ne değişmiş olabilir haritanın bir ucundan bir ucuna göçerken

yalnızlık değiştirdim hepsi bu.

Picture of Betül Dünder

Betül Dünder

Tüm Yazıları