FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

Editörden

Editörden

Yılın ilk yazılarını yazmak zordur nedense. Yeni bir yıl, yeni bir başlangıç, berbat geçen bir yılı geride bırakıp saçma ve gerçekleşemeyeceğini bile bile yeni umutlara yelken açmak… Aslında neşeli, gönül açan, eğlendiren, kahkahalar attıran, bilgilendirici yazılar yazmak ve paylaşmak isterdim ama bu korkunç dünya düzeni, ülkemizde yaşananlar… nefes bile alamaz duruma getirdi bizi.

Savaşları söylemiyorum bile sadece kadın cinayetlerine (Femizid) baksak yeter nasıl bir yıl olduğunu anlamak için. TKDF tarafından yayınlanan verilere göre Türkiye’de, 1 Ocak- 31 Aralık tarihleri arasında 438 kadın erkekler tarafından katledilmiş. 103 kadının ölümünde ise fail belirlenememiş.

Sadece Türkiye’de değil, durum dünyada da iç açıcı değil. Bakın, bize göre fersah fersah ileri Almanya’da bile, 2023 yılında 171 kadın cinayeti işlenmiş. Daha önceki yıllarda her 72 saatte bir kadın öldürülürken geçen yıl, her 52 saatte bir kadın cinayeti işlenmiş. Savaş bölgelerinde özellikle Gaza’da İsrail tarafından yok edilen kadın ve çocukları ise sayamıyoruz bile.

Elbette geçen yılın hepimizi derinden sarsan ve etkilerini hala yaşadığımız olayı Güney Doğu illerimizde yaşanan korkunç depremdi. Resmi rakamlar 50 bin civarında ölüm olduğunu açıkladılar ama bilinen bambaşka. Bugün bile kaldırılan enkazlardan cesetler çıktığını ve kayıp binlerce insan olduğunu görüyoruz. Deprem’in acısını da en ağır yaşayanlar kadın ve çocuklar oldu. Ve ne yazık ki, özellikle Hatay gibi bazı bölgelerde insanlar bu kışı da çadır ve konteynerlerde geçirecek. Su yok, hiç bir ihtiyaç karşılanamıyor. Üstelik insanların arazilerine de devlet el koyuyor. Nasıl bir kabus yaşıyoruz, anlatılamıyor bile.

2023 yine umutlarımızı karanlığa gömdü. 14 Mayıs’ta yapılan genel seçimlerde ilk turda kimse yüzde 50’yi geçememişken, ikinci turda muhalefetin beceriksizliği, atıllığı (artık ne derseniz deyin, bazen bunların bilerek yapıldığını bile düşündürten olaylar…) Cumhur İttifakının mecliste yarıdan fazla sandalye kapmasına sebep oldu. Bu da bizi bir beş yıl daha karanlığa mahkum etti. Ayrıca, seçimi kazanan adaylardan Can Atalay, Anayasa Mahkemesinin defalarca tahliye kararı vermesine rağmen bırakılmadı. Yani artık bizim tanınan ve kısmen güvenebileceğimiz bir AYM’miz yok. Dolayısıyla da Anayasamız delik deşik, ayaklar altında. O da yok denebilir.

Okullara imamlar atandı, MEB tarafından desteklenen tarikatlar ilköğretimden yüksek öğretime kadar egemen oldular. Öğretmenler, doktorlar, sağlıkçılar, kafa emekçileri Türkiye’den kaçmanın ve insanca yaşamanın yollarını arıyorlar.

Yangınlardan, sellerden, yolsuzluklardan, mafyadan, çevre felaketlerinden, ağaçsızlaştırılmamızdan, betonlaştırılmamızdan bahsetmiyorum bile…

Açlık ve pahalılık ise artık sadece yoksul kesimi değil, yoksullaştırılmış olan tüm halkı pençesine almış durumda. Yani ülkede bir avuç harami dışında herkes perişan.

Cumhuriyetin 100. Yılını bu koşullarda karşıladık. Artık bir Cumhuriyetimiz var mı, bu bile tartışılabilir.

Galiba 2023 yılının tek güzel haberi voleybolcu kızların (Filenin Sultanları) girdikleri tüm müsabakaları ve dünya şampiyonluğu kazanmaları ayrıca gericilerin tüm saldırılarına rağmen dimdik ayakta durmalarıydı.

Ne kadar karamsar bir yazı oldu değil mi?

Hadi yine de bir demet çiçek koyarak bitireyim yazıyı.

Femtrak’ın direği sevgili Yelda Karataş 14 Ocak’ta 70 yaşına giriyor. Şimdi bilemedim, bunu güzel bir haber diye mi vereyim yoksa? 70 yaş işte. Dile kolay. Tırnakla kaza kaza yaşanmış, neler neler görmüş bir 70 yıl. Ama biliyorum ki, onun için yılların bir önemi yok. Yelda, güzellikler yaratmak, insanlara dokunabilmek için koşuyor da koşuyor.

70 Yaşın kutlu olsun, mutlu olsun, gönlünce olsun, sevdiklerinle dolsun ve lütfen biraz da demokrasi olsun… Güzel arkadaşım sağlıkla…

Berin Uyar