Yüzünde fakir bir dağınıklık
bazen uzun uzun konuşuyor
bazen uzun uzun susuyordu kadın
çoktan kaybetmişti
bütün ilişkisini zamanla
aynı yöne akan bir nehir değil
geçmişini, ânını ve geleceğini içinde biriktirdiği
derin bir göldü
onun için artık durmuştu zaman
ve her şey değişmişti
duran zamanın içinde
geçmişiyle ve ölüleriyle beraber
her gün biraz daha dibe,
biraz daha derine inerek
uzaklaşmıştı bugününden
akan bir nehirden
durgun bir göle ne vakit döndüğünü anlamayacak kadar
derinlerdeydi artık
o’ olduğu yerde durmuş
zaman akıp geçmişti yanından
Bildim ki;
sen duruyorsan ve zaman akıyorsa
ölüyordun
Bütün keskin değişimler
bir duruşla gerçekleşir…