Ortadoğu’da bir uçurtmanın boynun vurmuşlar
ve saksıda susuyor mor menekşeler
hüznün her tonuna meraklıyım bu duraksız gökyüzünde
denize hasret kopardığım o ince misinalar
doyamadığım sesi dokuzluk pancar motorunun
bembeyaz paltosu göğsümde inleyen zaman
söylesin biri ciğerimden yükselen o kibirli ölüme
ben gidemem daha aşkın alfabesini anlamadan
nasıl çiçeklendiğini bilsem de yeşil eriklerin
bahçelerde yaban arıları elimi arar
ve bütün yağmurlar yasemin kokar anıların bahçesinde
ballı parmak ucum doyamaz çeşm-i siyahın tenine
bir yeni film daha çekilecek Veronica değil adı
ya kaçırırsam o koltukta boş kalırsa vücudumun sıcaklığı
elini çekme ey hayat alnımdan
omzu eğik o kardan adama bir çift kömür göz sözüm var
ben ölemem yaş günümü kutlamadan