FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

Sümeyra Çakır’a saygıyla

Sümeyra Çakır’a saygıyla

Son yıllarında daha da yakından tanıdığım Sümeyra Çakır’ı ne yazık ki çok genç kaybettik. Daha güzel ve insanca bir yaşam mücadelesinde hep önlerde olan Sümeyra, kansere yenik düşerek sürgünde hayatını kaybetti. 

Neden sürgündeydi derseniz, ülkemizin değerli çoğu sanatçısı gibi o da acımasız devletin balyozunu yedi kafasına. Tek isteği insanların barış içinde, adil bir dünyada özgür ve eşit yaşamasıydı. 

Uluslararası çok sayıda konsere ve festivale sesiyle anlam katan Sümeyramız, Berlin’de bir festivalde „Enternasyonal“i söylediği için hakkında soruşturma açıldı ve 7,5 yıl hapsi istendiği için müzik çalışmalarını yurtdışında sürdürmek zorunda kaldı. 

Böylesine hassas bir yüreğin ülkesinden bu zorla koparılışı hastalığını tetikleyen bir unsur oldu bence. Frankfurt’ta ve farklı kentlerde defalarca karşılaştık. Konserlerini izledim, sohbetlerimizin ortak konusu, anımsadığım kadarıyla her zaman memleket hasretiydi. Bu hasrete 10 yıl dayandı bu güzel yürek.

Kadife gibi bir insan, kadife gibi bir ses. Bir kere duyarsan sesini hep dinlemek istersin. Ruhi Su dendiğinde ilk akla gelen ses. Bugün hala çalışmalarını sürdüren Ruhi Su Dostlar Korosu’nu birlikte kurup geliştirdiler. Sümeyra’yı tanımayanlara, internet sayfalarından bulup dinlemelerini öneriririm. Bu yazının sonuna 3 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atom bombası atılması üzerine Nazım Hikmet’in yazdığı şiiri seslendirdiği şarkılarından birinin linkini ekliyorum. 

Aslında bir mimar olan Sümeyra, bir yandan mimarlık okurken bir yandan da ;stanbul Belediye Konservatuvarı Klasik Batı Müziği Şan Bölümü’nde eğitim gördü. Ruhi Su’yu tanıdıktan sonra onunla birlikte çalışmaya başladı. Çok sayıda türkü derlemesi olduğunu biliyorum. Kürtçe bilmemesine karşın, bu dilde söylediği klamlar büyüleyicidir. Yine bildiğim kadarıyla bu Kürtçe şarkıları aksansız söylemesi de Hüseyin Erdem ile birlikte disiplinli çalışmasına bağlı. Çok iyi dost olan bu iki sanatçı birçok albüme de birlikte çalışarak hazırlandılar. 

1946 Edirne doğumlu olan Sümeyra’yı 1990’da Frankfurt’ta kaybettik. O, şimdi türkülerinde ve şarkılarında yaşıyor. Seni özlüyorum kardeşim; seni, sesini ve insana yumuşacık dokunuşunu.