FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

TANRININ BİR GÜNÜ

TANRININ BİR GÜNÜ

Ufuk Saka’nın üçüncü romanı Tanrının Bir Günü 40 Kitap Yayınları’ndan yayınlandı. Kitapta felsefenin, teolojinin ve bilimin üzerinde en çok durduğu konulardan biri olan zaman meselesi ana tema olarak işleniyor. Tanrının Bir Günü isimli romanda, evrende yapılan bir zaman yolculuğunu anlatılıyor.

Skolastik felsefe, tarih ve sonrası

Bu, bilimkurgu türünden zaman makinesiyle yapılan bir yolculuk değil. Okuyucuyu zihinlerde yapılan tarihsel bir yolculuğa çıkarıyor! Bu yolculuğa Kilise Babası Kartacalı Tertullianus rehberlik ediyor.
Büyük Patlama tanıklığı ile başlayan evrenin tarihine yolculuğun ikinci durağında İkinci Viyana Kuşatması yer alıyor. Yeniçeri ‘Saka Ocağı’nda asker olan Rusçuklu Ümer’in hikâyesi, cumhuriyet sonrası Balkanlardaki Müslüman nüfusun mübadele nedeniyle Türkiye’ye göçü ile devam ediyor.

Son 75 yıl

Deliormanlı Ümer’in Avusturyalı Rebekka ile olan birlikteliği ile başlayan öyküsü,1950’deki göç hikâyesinde Necat ile Reyyan’ın aşk hikayesiyle sürüyor. Ardından, yaklaşık 75 yıla ulaşan süreçte Reyyan – Necat aşkının ilk ürünü Ömer’in yaşamında bir kuşağın dönüşümüne dikkat çekiliyor. 1950’de başlayıp günümüze dek ulaşan 75 yıla yakın bir zaman diliminde, art arda şahit olunan icatlar ve bu modern araç ve gereçlerin roman kahramanlarının yaşamlarına girişi, ayrıca onların dünya ve ülke tarihine damgasını vuran olaylara tanıklık etmeleri, hatta bir kısmının içinde yer almaları felsefe ve sosyolojinin yardımıyla anlatılıyor.

Devrim hayali ve gerçekler

Romanda 78 kuşağından Ömer’in devrim yapma, devrim liderleri arasında yer alma hedefinin darbelerin de etkisiyle sönümlenmesinden sonra onun birey olarak sınıf atlama isteği bunu da beceremeyince sıradan biri olmayı adım adım kabullenişi, bu değişim sürecinde yaşadıkları yer alıyor. Gaziosmanpaşa’da başlayan yaşam öyküsünün devamında Fethiye’de köşesine çekilerek gençlikten yaşlılığa kadar geçen zamanda nelerin değiştiğini, gençlikte neler yaşamayı beklerken yaşlanınca neleri kabullenmek zorunda kaldığı bir tür yaşam felsefesi tartışması olarak irdeleniyor.

Fizik ve metafizik!

Romanın son bölümüne, çok tartışılan metafizik bir anlayışla ve bu anlayışı sorgulayarak geçiliyor. Son bölüm, Dünya’da yaşanabilecek en olası kıyamet senaryolarından biri ile sona eriyor. Dünya’ya bir göktaşının çarpmasına bir gün kala doğan Logos isimli bebeğin bir gününün, normal bir yaşam süren bir insanın ömründen nitelik açısından farklı olup olmadığı sorusuyla birlikte kıyamet gerçekleşiyor.

Nasıl yazıldı?

Saka, bu eserini 5 yılda tamamlamış. Yazar, “Okunduğu zaman görüleceği gibi Dünya ve ülke tarihinin kronolojisine ve olaylarına sadık kaldığım için çok uzun süreli araştırmalar yaptım.” diyor.

Yazarın diğer kitapları:
Kâğıttan Kadınlar
Aklım Gezide