‘çoktan beri beklediğin o diri gülümseyiş işte bendim’
Dokunması hiç kolay olmayan bir şiir bıraktı ardında Turgut Uyar. Önünde mi demeliydim yoksa. Aynı kişilerin hep değiştiği görülmüştür onun dizelerinde. Zaman Ekinoks’tan her geçtiğinde Acının Coğrafyası Sonbahardan kışa hızla yol almıştır.
Küçük harflerin sesi vardır ki, şiirinde ki bu yepyenidir, eskimemiştir nedense bir bahçenin içindeki incir ağacı gibi köklerini sökmek taşı kırmak hayatın içinden çıkarıp çıkarmak zordur ille de.
Atları sevdiğini söyler ama, gemilerdir daha çok gözüne takılan diye düşünmekteyim
Sevgisini acıtanı çoktur mutsuzluğu ve umutsuzluğu yalnızlığı gibi kendiliğinden bir şair.
Onu hayatınızın içine aldığınızda artık bir tel cambazı olursunuz siz de; dengesizliğin dengesine aşina.
Onunla buluşamayanlar, soytarılıklarını dizelere döküp, öykünmenin dilsizcesini yazarlar ki tarihin hiçbir coğrafyasında Turgut taklit edilemez.
Çoğullaştırdığı bir dilin yalvacıdır o. Elele gittiğiniz yolda gitgide büyüyen.
Kendisine övgü düzmüyorum. Hak ettiği saygıyı gösteriyorum sadece.
‘senin geçmişin uzun, elini hemen elime ver geç kalma’
Şiirlerini yaşatmak ve anılmasına katkıda bulunmak düşüncesiyle Turgut Uyar Şiir Ödülleri’ni gerçekleştirdik, gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Düzenleme Komitemiz; Berin Uyar, İnci Öztürk ve Yelda Karataş bir Seçici Kurul oluşturmak üzere yola çıktı.
Birilerinin kalbinin ve birilerinin hırsının kırılacağını bile bile, pek çok şeyin yozlaştığı bir dünyada, anadilimize ve dünyanın bütün anadillerinin insanlarına ışık tutacak yapıtları ödüllendirmeye özen gösterdik; her seçici kurulun yaptığını söylediği ve sandığı gibi, ama biz yaptık.
Bir yemeği, bir ülkenin önüne sunarsanız, herkes beğenmez. Ama lezzetin açık ve gizli kuralları vardır, damak tadının da evrensel değerleri, sunumun da estetik bütünlüğü.
‘hatırlanır elbet şuralarda buralarda böyle dedim
ben çok uzak güneylerin geçmişinden geldim’
Şiirin varoluş değerleri çok eskidir. İnsanın anadilidir şiir. Şiir ölürse, edebiyat, sanat ölür. Bu bir sav değil, gerçektir. Bu nedenle, önce şiiri öldürür kültür düşmanları, vasat, düzeysiz, kolay anlaşılır…. yapıtların yanı sıra, şair enflasyonu yaratarak, değersiz kitapları topluma kakalarlar.
Ödüllerin değeri burada yüksektir. Nurullah Ataç, bir yarışmada zarını Turgut Uyar için atmış ve yanılmamıştır. Turgut Uyar, bu ödülle onur duydu kuşkusuz.
Kapitalist dünya bireyi, o modern arsız, şairi yüreklendiren ödülleri de elinden alarak, özellikle, şiir ve edebiyat alanında geniş bir yozlaşmanın kapılarını sonuna kadar açtı.
‘atılmış bir ok oldu bendeki bu dağ tutkusu
durdum en olumsuz şeyleri en güzel ezberledim’
Bu ortamda, başımıza gelebilecekleri bile bile yola çıktık. İyi ki de çıkmışız…
Köşe kapmaca oyunlarını çocukluğumuzdan beri biliriz. Her bir adayın başkasının köşesini kapıp kapmadığına hepimiz büyük bir dikkat gösterdik.
İçinde dikenleri bol bir bahçeden geçerken, mucizevi böğürtlenler gördük ki tatları hiç de acemi değildi.
Şiirin iştahını bulaştırdılar aç göğsümüze birer mür işte.
Tadı damağımızda dizeler okuduk. Katılım kalitesi inanılmazdı. İnsan her birine ‘helal olsun’ diyordu.
‘o kimse kendisini sansın ayışığında kapılar kapalıyken
benim kanım, tutar sözünü bereketlidir akardır durmaz’
Berin Uyar, Betül Dünder, Esra Algan, Hülya Soyşekerci, İnci Asena’dan oluşan Seçici Kurul, oy birliği ile ödülleri seçti.
Onur Ödülü, “Tenden Gömlek” adlı dosyasıyla Arife Kalender
Birincilik Ödülü, “Ben Sizin Yabancınızım” adlı dosyasıyla Ertan Mısırlı
İkincilik Ödülü otokritik bir OHAL markası” adlı dosyasıyla Hicran Aslan
Üçüncülük ödülü “Balkon ” adlı dosyasıyla Aysun Telli
MESAM Özel Ödülü, “Ahşap Ağrısı” adlı dosyasıyla Murat Kaya
Ofistik İşler Özel Ödülü, “Bir Rüzgâr Beni” adlı dosyasıyla Anıl Fırat Tosun
FEMTRAK Özel Ödülü “barbar ve nakkaş” adlı dosyasıyla Ulaş Bager Aldemir
Bu yolculukta, bize desteğini esirgemeyen MESAM ve OFİSTİKİŞLER yönetimlerine içtenlikle teşekkür ediyoruz.
Ödül töreninde Femtrak Yazarları, sanatçı, bilim insanı, akademisyen, düşünür gibi bir çok meslekten konuklarımız ve Turgut Uyar’ın torunu, Bale Sanatçısı, Yönetmen Sayın Emre Sökmen, yine torunları, Alp ve Ceren Dikmen, Ceren Dikmen’in kızı Ece Akbayrak;
Müzik Sanatçısı, prodüktör ve Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği MESAM’da 7 yıl başkan yardımcısı olarak görev alan Sayın Fuat Güner,
Müzisyen, besteci, söz yazarı, yorumcu, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği MESAM’ın Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Recep Ergül;
Ofistik İşler’in kurucuları Sayın Ozan Aydın, Funda Sevencan ve İsmail Karaman;
MESAM üyesi, pop müziğinin güçlü sesi Tuğba Sultan ve dans yönetmeni İdil Kadıoğlu onur konuklarımız olarak aramızda yer aldılar.
İçtenlikle teşekkür ediyoruz.
Yelda Karataş
-Alıntılar; Turgut Uyar, bomboş bir sayfaya Fahriye, Divan
