Bir program izledim geçenlerde . Ödül verdiler bir takım kadınlara. Hepsi ışıl ışıl.
Göbekler fora, makyaj çuvalla. Çok güzellerdi çok. O kan rengi halıda yürümeler, konuşmalar.
Dedim kadın asaleti bu olmalı.
Bi gram eksiklik olsun yahu. O duruşlar, sol ayak hafif öne çıkmış, baş mümkün olduğu kadar yukarı geride’ yemezler yavrum en güzeli kestane’ der gibi.
Sonracıma, yanlarındaki adamlar. Her biri camlı vitrin mankeni gibi adamlar.
Bunlar kadını dövmek ne kelime, fiske atmaz Gamze Abla.
Allah hepimize birer tane nasip etsin bunlardan.
Boy boy ödülleri aldılar, kızlı erkekli. Ödülü alan, koştu, konuştu. Anlattı, teşekkürler sundu. Valla benim gözlerim sulandı. Annem bana ne ağlıyon sen de kadın gibi kadın olaydı oradaydın şimdi bakışı attı . Hızlı ve sitemkâr. Benim de botoksa para verecek gücüm olsaydı. Estetik felan yaptırsaydım, biraz da ses, oyunculuk eğitimi biraz da… O birazdaların hiçbiri yok bende. Kuru bir üniversite diplomam var, bir de yüksek lisans ve doktora. Sonuncusu yurtdışından. Ama kimsenin umurunda değil göz rengim, sesim, duruşum, hayallerim…
Ben niye oralarda boy gösteremedim diye sormuyorum size Gamze Abla . Onu annem soruyor. Benim sorum daha can yakıcı. Onlar niye oralarda Gamze Abla. Neleri fazla?
Nalan Çokokuyan
Güzel Kızım,
Belli ki onca diploma okul felan, sen hala aymamışsın. Fazlalık değil, yokluktur insanı zengin eden, hala bilemedin mi? Neyin yokluğu dersen… Liste uzun çocum. Kafana takma. Bak hayatına. Hayat kısa şöhret daha da kısa, etek boyu kadar. Astarı da yok üstelik yüzü dersen, boyama.