
Evini özlemedin mi diye soranlara sormak isterim
Ev neresi bu göçebe dünyada?
Hangi ırmak besler kalbimin yaban çileklerini
Sonra mavi menekşeli bir ay batımı
Herkes için ısmarlanmayan koca bir yalnızlık
Gözyaşlarımın sesini duydum her bahçede
Her gittiğim ülkede Karadeniz’i aradım
Biliyorum o dokunuşun kokusu bir başka
Çığlığı sınırları aşıyor çok dalga boyu
O kum havuzunda bir çocuğun ömrü var
Benim hatıralarıma akan
Yağmuru bulutlara vurgun
Yapraklar koparken avucumu bırakmayan
Öyle hafif öyle candan
Gördün mü hiç, bir ülkeden baharın gidişini!
Kanar gençliği yaprakların
Evsizim ben bir karaçalıya bile hasretim bu diyarda
İnceliğin idare lambası kısık haritası kayıp
Koca göğün gözleri fırtına grisi
Kalbimin dallarını kıran hoyrat sözler
Bir plaj havlusu gibi seriliyor hayatıma
Öyle çabuk öyle rahat
Bakıp bakıp ağlıyorum rüzgâra teslim her şeye
Gönlüm yağmur eşkıyası
Gönlüm yaprak yağmuru
Yelda Karataş
Ekim, Kasım 2024
Fotograf: Berin Uyar