FEMTRAK – Dünya Dişidir, Dişi Dişlidir.

Yelda için!

Yelda için!

Bilenler bilir, 70 yaş insan yaşamında bir dönüm noktasıdır. En azından benim için öyle olmuştu. Hani vardır ya, “Yaş 70, iş bitmiş” derler. Bunun etkisiyle olsa gerek biraz sarsıldım. Ama bu sarsıntım bir kaç dakika sürdü desem inanın.

Şimdi bizim Yeldamız da bu ayın 14’ünde 70 oluyor. “Bugün ayın on dördü kız saçını kim ördü” demeyeceğiz elbette. Bir kere saçları kısa, örülmez. Ayrıca bazen kırmızı bazen de turuncudur. Bence turuncu daha çok yakışır ona.

Evet bazı kadınlar vardır, hiç “işi bitmeyen” kadınlar. Yelda da onlardan biri işte. İhtiyarlamayanlardan ve ihtiyarlamayacaklardan. Belki arada sırada yaş alır ama çok da önemli değil. Yazar, yazar, yazar… İnsanların dertlerini ama özellikle de dostlarının dertlerin belki de dostlarından daha çok ciddiye alır. Bu yüzden mide ağrıları çektiği, korkulara düştüğü de olur.

Bir de “Kedi”ciği vardır. Onunla ben de tanıştım. Galiba şimdi bir kediciği daha var. Kapısının önünde de köpekcikleri… Onları besler de durur, en kaliteli mamalarla.

O, hep ayakta kalanlardandır. Geçmişten alıp geleceğe taşımak için hep ayaktadır eserleriyle…

Karşılıksız veren bir kadındır. Maddi manevi herşeyini paylaşan, çoğu zaman hakettiği değeri bulamayan bir kadın. Geçenlerde internette, “Türkiyeli Kadın Şairler” diye bir başlık verdim. Adını bile duymadığım çok kadın şair var da Yelda Karataş yok. Bir şaşırdım. Bu listeleri kimler hazırlar bilmem ama, el insaf dedim. Yelda iyi bir şair, hem de çok iyi. Onun şiire ve yazın dünyasına katkısını görmeyenleri anlayamadım doğrusu.

Yelda benim kadim bir arkadaşım. Hani bir zamanlar “devrim yapacağız” umudu ve heyecanıyla hayatındaki herşeyden vazgeçen gençler olduğumuz dönemlerden. Sonra, ben yurtdışına kaçınca Yelda ile de çoğu arkadaşım gibi kesildi ilişkimiz. Sonra bir gün… Evet sonra bir gün karşılaşıverdik Mazı denen o minik köyde. Yollarımız kesişti böylece yeniden. Başka bir boyutta, derin, değerli ve zamansız bir dostluk kuruldu aramızda. Çıkar ilişkilerinden uzak, paylaşmaya, sevgiye, birlikte gülmeye ve ağlamaya uzanan koca bir yol aldık.

Bana, Femtrak editörü olur musun dedi. Biraz nazlanmadım desem yalan olur. Bu kadar işimin arasında, ciddi bir sorumluluk. Ama evet dedim. İyi ki de demişim. Dostluğumuz böylece başka bir düzeye de sıçramış oldu. Femtrak ve Yelda sayesinde yeni arkadaşlar tanıdım, yeni bir dünyaya açıldım.

Şimdi böyle yazmak da tuhaf oluyor. Ne yazsan eksik. Ama “Yelduşcuğum”un 70. doğum gününü buradan kutlayayım dedim. Ben şair değilim ki şiir yazayım, ressam değilim ki resim yapayım. İşte böyle bir iki satır yazayım bari. Cancağızım, iyi ki tekrar buluştuk. Yapacak o kadar çok işimiz var ki…

Sana sağlıkla, sevdiklerinle, üretici, yaratıcı, bol şiirli, bol paralı, bol dostluklu bir dönem diliyorum.

Şiirle ve sevdiklerinle kal