
Karşı Kıyı
Mavi bir gemi olsam
Gitsem açık denizlere
Köpük köpük dalgalara
Kanat olsam martılara
Karşıda bir bayrak rüzgarlara
Kardeşim Niko sesinden tanırım
Anlat yeniden sevgiden masalları
Kardeşim Ali dokunsan ağlarım
Çek vakit geldi yosundan halatları
Balıklar allı pullu geçer Ege’den
Zeytin ağaçları salınır telli telli
Hasret kalırız,
Hasretler bizi tanıtır birbirimize
Halayda sarılır ellerimiz ellerimize
Tutuşur gönlümüzün beyhude geçmişi
Midilli’den Ayvalık’a bakar dururuz
Molivos’ta bir arastada bu saatler
İnce bir iğnenin boşluğundan bakarken
Mübadillikten kalma yaraları sarar
Dimitri’nin yüzündeki hüzün,
Sarılır bir insan ilmeğinden.
Ayvalık’tan Midilli’ye taşır beni
Yüreğimde ince bir sızı, yakar Ege’yi
İnsanın insana kardeşliğinden gayrı
Ne kalır içimde ne gider bilirim
Sevgiden deryalar aşarım
Gün uyanır güneş doğar ötelerden
Yakarız limanları sevinçler bulut olur.
Gel yanıma yanıma oturalım sedire
Bakalım menekşeler hercai açmış mi yeniye
Eskimez masallar anlatalım birlikte
Ey kardeşim, canımın içi can kardeşim
Aynı ay aynı yıldız açtık geceye
Sen bana kaldır barbayani
Ben senin öyküdenki kedere
Biz böyle iki sandal iki kırık yelkenli
Bir çağ açalım Midilli’ye
Saat gecelerden bir,
geceler yakamozdan sarı sıcak bir yol
Omuz omuza darılalım birbirimize
Ey kardeşim, kanım içre akanım
Bu son olsun sarılalım mı birbirimize
Midilli
Ayvalık
İki eski sevgili
İki sessiz ayrılık
Bir gün kavuşmalı neşeyle Petra’da
Bir gün konuşmalı Cunda’da
Ver ellerini
ellerin kestane ağaçlarından esmeli günüme.
Hakkı Tunçkol